T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
WEB SİTESİ GİZLİLİK VE ÇEREZ POLİTİKASI
Web sitemizi ziyaret edenlerin kişisel verilerini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir.
Çerezler (cookies), küçük bilgileri saklayan küçük metin dosyalarıdır. Çerezler, ziyaret ettiğiniz internet siteleri tarafından, tarayıcılar aracılığıyla cihazınıza veya ağ sunucusuna depolanır. İnternet sitesi tarayıcınıza yüklendiğinde çerezler cihazınızda saklanır. Çerezler, internet sitesinin düzgün çalışmasını, daha güvenli hale getirilmesini, daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlar. Oturum ve yerel depolama alanları da çerezlerle aynı amaç için kullanılır. İnternet sitemizde çerez bulunmamakta, oturum ve yerel depolama alanları çalışmaktadır.
Web sitemizin ziyaretçiler tarafından en verimli şekilde faydalanılması için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler tercih edilmemesi halinde tarayıcı ayarlarından silinebilir ya da engellenebilir. Ancak bu web sitemizin performansını olumsuz etkileyebilir. Ziyaretçi tarayıcıdan çerez ayarlarını değiştirmediği sürece bu sitede çerez kullanımını kabul ettiği varsayılır.
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz aşağıda sıralanan amaçlarla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından Kanun’un 5. ve 6. maddelerine uygun olarak işlenmektedir:
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz, kişisel verilerinizin işlenme amaçları doğrultusunda, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize kanunen yetkili kamu kurumlarına ve özel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında aktarılabilmektedir.
Çerezler, ziyaret edilen internet siteleri tarafından tarayıcılar aracılığıyla cihaza veya ağ sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır. Web sitemiz ziyaret edildiğinde, kişisel verilerin saklanması için herhangi bir çerez kullanılmamaktadır.
Web sitemiz birinci ve üçüncü taraf çerezleri kullanır. Birinci taraf çerezleri çoğunlukla web sitesinin doğru şekilde çalışması için gereklidir, kişisel verilerinizi tutmazlar. Üçüncü taraf çerezleri, web sitemizin performansını, etkileşimini, güvenliğini, reklamları ve sonucunda daha iyi bir hizmet sunmak için kullanılır. Kullanıcı deneyimi ve web sitemizle gelecekteki etkileşimleri hızlandırmaya yardımcı olur. Bu kapsamda çerezler;
İşlevsel: Bunlar, web sitemizdeki bazı önemli olmayan işlevlere yardımcı olan çerezlerdir. Bu işlevler arasında videolar gibi içerik yerleştirme veya web sitesindeki içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşma yer alır.
Oturum Çerezleri (Session Cookies) |
Oturum çerezleri ziyaretçilerimizin web sitemizi ziyaretleri süresince kullanılan, tarayıcı kapatıldıktan sonra silinen geçici çerezlerdir. Amacı ziyaretiniz süresince İnternet Sitesinin düzgün bir biçimde çalışmasının teminini sağlamaktır. |
Web sitemizde çerez kullanılmasının başlıca amaçları aşağıda sıralanmaktadır:
Farklı tarayıcılar web siteleri tarafından kullanılan çerezleri engellemek ve silmek için farklı yöntemler sunar. Çerezleri engellemek / silmek için tarayıcı ayarları değiştirilmelidir. Tanımlama bilgilerinin nasıl yönetileceği ve silineceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için www.allaboutcookies.org adresi ziyaret edilebilir. Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir.
Kanunun ilgili kişinin haklarını düzenleyen 11 inci maddesi kapsamındaki talepleri, Politika’da düzenlendiği şekilde, ayrıntısını Bakanlığımıza ileterek yapabilir. Talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvuruları ücretsiz olarak sonuçlandırılır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre ücret talep edilebilir.
Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümü Bingöl’de yapılan çeşitli etkinliklerle coşkuyla kutlandı.
- Çelenk Sunma Töreni Düzenlendi
Valimiz Sayın Ahmet Hamdi Usta, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 100. Yılı kapsamında düzenlenen çelenk sunma törenine katıldı.
Valimiz Sayın Ahmet Hamdi Usta ve Belediye Başkanı Sayın Erdal Arıkan tarafından Bingöl Valiliği ve Bingöl Belediye Başkanlığı çelenklerinin Hükümet Konağı önündeki Atatürk Anıtı’na sunulması ile başlayan tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’mızın okunmasıyla devam etti.
Törene; il protokolü, siyasi parti temsilcileri, STK’lar, kurum müdürleri ve vatandaşlar katıldı.
- Cumhuriyetin 100. Yılında Bingöl' Fotoğraf Sergisi
Valimiz Sayın Ahmet Hamdi Usta, Cumhuriyetimizin 100. Yılı Etkinlikleri kapsamında hazırlanan 'Cumhuriyetin 100. Yılında Bingöl' konulu fotoğraf sergisini gezdi.
Valilik fuaye salonunda sergilenen ‘Cumhuriyetin 100. Yılında Bingöl’ fotoğraf sergisinde konuşan Vali Usta, “Eski Bingöl fotoğrafları ve Osmanlı Arşivlerinden derlenen Bingölle ilgili tarihi fermanlarla zamana bir yolculuk yaptık. Sergi önümüzdeki hafta da açık olacak. Bingöl’ü daha yakından tanımak isteyenlere gezmelerini öneririm” dedi.
- 100. Yıl Bisiklet Etkinliği
Cumhuriyetimizin 100. Yılı etkinlikleri kapsamında ‘Bisiklet Turu’ düzenlendi.
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü önünden başlayıp, Çapakçur Viyadüğü, Kültür Caddesi, Hacı Hıdır Camii ve Genç Caddesini takiben Valilik önünde biten bisiklet turuna Valimiz Sayın Ahmet Hamdi Usta, il protokolü ve vatandaşlar katıldı.
- 100 Yıllık Çınar Ziyaret Edildi
Valimiz Sayın Ahmet Hamdi Usta, Cumhuriyetin 100. Yılı etkinlikleri kapsamında Asırlık Çınarlarımız Eşref Baraçkılıç ve Mehmet Ürek’i ziyaret etti.
İlk olarak Merkez Sancak Beldesi Arıcılar Köyünde ikamet eden 1922 doğumlu Eşref Baraçkılıç ve ailesi ziyaret edildi. Son derece samimi ve sıcak bir ortamda gerçekleşen ziyarette Vali Usta, ailenin sorun ve taleplerini dinledi, Eşref amcamıza sağlık ve huzur dileklerinde bulundu.
Vali Usta’nın ziyaretinden duyduğu memnuniyeti ifade eden asırlık çınarımız, değerli büyüğümüz Eşref Baraçkılıç, Cumhuriyetle yaşıt olmaktan gurur duyduğunu ifade etti.
Daha sonra Merkez Kültür Mahallesinde ikamet eden 1919 doğumlu Mehmet Ürek ve ailesi ziyaret edildi. Ailenin sorun ve taleplerini dinleyen Vali Usta, Mehmet Ürek amcamıza sağlık ve afiyet dileklerinde bulundu.
- 100 Fidan Toprakla Buluştu
Cumhuriyetimizin 100. Yılı münasebetiyle İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzce Et ve Balık Kombinası Bahçesinde 100 adet fidan dikimi gerçekleştirildi.
- 100 Öğrenci 100 Bayrak Etkinliği
100. Yıl etkinlikleri kapsamında Bingöl Spor Lisesi öğrencileri tarafından ‘100 Öğrenci ile 100 Bayrak’ yürüyüşü yapıldı.
- Vali Usta, Tebrikleri Kabul Etti
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Bingöl Valiliği’nde düzenlenen tebrikat töreninde Valimiz Sayın Ahmet Hamdi Usta tebrikleri kabul etti.
Törene il protokol üyeleri, kurum müdürleri, siyasi partilerin il başkanları, şehit aileleri ve gazilerimiz ile basın mensupları katıldı.
- Cumhuriyetin 100. Yılı Şehir Stadyumunda Kutlandı
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızın 100. yılı tüm yurtta olduğu gibi ilimizde de coşkuyla kutlandı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda günün anlam ve önemine dair konuşmalarını yapmak üzere kürsüye teşrifleri arz olunan Valimiz Sayın Ahmet Hamdi Usta şunları söyledi:
“29 Ekim 1923’de ilan edilen Cumhuriyetimizin 100. Yıl dönümünü kutlamak üzere bir araya geldiğimiz bu anlamlı günde hepinize ‘hoş geldiniz’ diyorum.
Binlerce yıllık tarihimizdeki can alıcı birçok olaydan en önemlisi olan bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. Yıl dönümü ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun.
Saygıdeğer Bingöllüler, Hanımefendiler, Beyefendiler;
Şu anda yaşadığımız günlerin değerini layıkıyla kavramak ve Cumhuriyetimizin ifade ettiği anlam ve önemi anlamak için Birinci Dünya Savaşından sonra “Hasta Adam” denilerek ölümü sabırsızlıkla beklenen Osmanlı Devleti’nin içine düştüğü durumu iyi bilmek gerekiyor. Ancak o zaman, 29 Ekim 1923’ün ve Cumhuriyetin 100. yılının ne mana ifade ettiğini anlayabiliriz.
365 günden herhangi bir gün olmadığına göre, nedir o halde 29 Ekim?
29 Ekim, Avrupa Milletlerinin “Türkler olmasaydı, tarih ilmi olmazdı.” denen aziz milletimizi tarihten silme projesinin Atatürk önderliğindeki bağımsızlık selinde boğulduğu gündür.
29 Ekim, her şeyin bitti dendiği bir anda “Hayır Bitmedi” diyerek toplumun tüm kesimlerinin Mustafa Kemal’le birlikte tek vücut olarak, bağımsızlık ve Cumhuriyete yaptığı yürüyüşün finale vardığı gündür.
29 Ekim; Mustafa Kemal, İsmet İnönü, Kazım Karabekir, Fevzi Çakmak, Ali Fuat Cebesoy ve daha nice değerli subayla isimsiz Mehmetçiklerin akıllara durgunluk veren mücadelesi sonunda yazdığı destanın sahnelendiği gündür.
29 Ekim; topraklarında kendinden başka hâkim bir güce tahammülsüzlüğün doğurduğu muazzam bir patlamadır.
29 Ekim; 30 Ekim 1918’ de Mondros Mütarekesiyle başlayan “Türklerin Sonu” isimli filmin ilerleyen süreçte Atatürk’ün liderliğinde Aziz Milletimiz tarafından tersine çevrilerek mutlu bir şekilde sona ermesidir. 29 Ekim’de kurulan Cumhuriyet aslında; 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal’in Samsun’a çıktığı gün doğan çocuğun adıdır.
Ne mutlu bize ki, bugün tarihi bir ana tanıklık ediyoruz. Bugün 19 Mayıs’ta doğan ve 29 Ekim’de ismi konan Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutluyoruz ve Sn. Cumhurbaşkanımız Liderliğinde Yeni bir Türkiye Yüzyılına başlıyoruz.
Sayın Protokol Üyeleri, Saygıdeğer Bingöllüler,
Bizler, içinde bulunduğu şartlar ne kadar olumsuz olursa olsun bağrından çıkardığı vatan evlatlarıyla daima yeni ufuklara koşmuş bir milletiz. İşte Türkiye Cumhuriyeti Devleti de, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde bütün milletin rol aldığı bir diriliş ve yenilik hareketidir. Türkiye Cumhuriyeti; yoksulluğun, mahrumiyetin, hatta ve hatta ölümün yenemediği, ‘söz konusu vatansa gerisi teferruattır’ diyerek ölümün kucağına bir gül bahçesine girercesine atlayıp ölümü bile öldüren milletimizin azmi karşısında Batılı Devletlerin nasıl dize geldiklerini simgeleyen bir vesikadır. Türkiye Cumhuriyeti, Kurtuluş Savaşıyla perçinlenen askeri zaferimizin siyasi alandaki değer biçilmez başarısıdır.
Cumhuriyet; özünde taşıdığı bağımsızlık, eşitlik ve demokrasi kavramlarıyla asırlardan beri üç kıtada bunun savunuculuğunu yapan milletimizin tabiatına ve anlayışına en uygun rejimdir. Devlet şekli olarak Cumhuriyet, egemenliğin toplumun tümüne ait olduğu yönetim biçimidir.
Bu meyanda; Türkiye Cumhuriyeti laik, üniter ve sosyal bir hukuk devletidir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Herkes din, dil, ırk, renk, cinsiyet farkı gözetilmeksizin eşittir. Türkiye Cumhuriyeti milletimizin ortak eseridir. Her bir vatandaşımız bu Cumhuriyetin öz evladı ve eşit derecede sahibidir. Cumhuriyet rejimi, devlet ve millet kaynaşmasının hakiki kaynağıdır.
Bunlar 100 yıl önce Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ilkeleriydi. Bugün de öyledir ve dünya durdukça da böyle kalacaktır.
Değerli Çalışma Arkadaşlarım, Kıymetli Hanımefendiler, Beyefendiler, Sevgili Öğrenciler,
Bugün ulaştığımız refah ve güven ortamı, yüzyıllardan beri maruz kalınan felaketlerden alınan derslerin ve aziz vatanın her karış toprağını sulayan şehit kanlarının bedelidir. Bunun kıymetini iyi bilmemiz gerekiyor, bu konuda bizlere büyük görevler düşüyor.
Bunun için, Mustafa Kemal önderliğinde kurulan Cumhuriyetin verilecek bir karış toprağının bile olmadığını tüm dünyaya hep beraber haykırmamız gerekiyor. Bu topraklardan başka yerimiz yoktur. Aklın ve ahlakın öğrettiği değerlerimize yaslanarak, birlik ve beraberlik içinde, dostça ve kardeşçe bir arada yaşamayı öğrenmeliyiz. Biz böyle oldukça aşamayacağımız engel, boşa çıkaramayacağımız oyun yoktur inşallah.
Değerli Öğretmen Arkadaşlarım,
Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmek sizin görevinizdir. Ülkemizi bulunduğumuz seviyeden ileriye taşıyacak gençliği yetiştirmek sizlerin elindedir. Gençlerimize atalarımızın başarılarını anlatınız. Bu gençlere atalarından aldıkları azim ve inançla, yarınları ve gelecekleri için kuvvetli, sağlam hedefler koyunuz. Türkiye Yüzyılında ülkemizi, geleceğin kalkınmış, zengin, dünyanın en güçlü 10 ülkesinden birisi yapma hedefimizdeki en büyük sorumluluk ve görevin sizde olduğunu asla unutmayınız. Sizlere inanıyoruz, güveniyoruz.
Son olarak geleceğin teminatı Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği gençlerimize seslenmek istiyorum.
Sevgili gençler; Türkiye’mizin önü açıktır. 85 milyonumuzun 50 milyonu genç nüfustur, aktiftir, üretkendir. Bu dinamik kesimin enerjisini rasyonel kullandığımız zaman önümüzde duracak kuvvet yoktur. Sizler; milletin geleceği, dinamik yüzü, asil kanı, özsuyu, hayat kaynağısınız. Unutmayınız ki; içinde bulunduğunuz gençlik çağı, boş, verimsiz, anlamsız, hedefsiz faaliyetlerle oyalanmak zamanı değil; yılmaz bir azimle ve sarsılmaz bir inançla, milletimizin daha güzel yarınlara kavuşması için çalışma çağıdır.
Birinci vazifeniz Türk istiklalini ve Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza dek korumak, uğruna kanlar dökülen, şehitler verilen şanlı bayrağı göklerden indirmemektir. Ve bu yüce dava uğruna bütün ihtirasların, kinlerin, kırgınlıkların göz ardı edilebileceği gerçeğini unutmamanızdır.
Onun için: çok okuyunuz, Türkiye’yi ve insanımızı seviniz. Çok konuşan ama bir şey üretmeyen insanlar yerine, az konuşan ama bir şeyler üreten insanlar olunuz. Birbirinize ve düşüncelerinize saygılı olmayı öğreniniz. Herkesin sizin gibi düşünmeye mecbur olmadığını biliniz; sizin gibi düşünmüyor diye kimseye düşman kesilmeyiniz. Bizi birbirimizden farklı kılan özelliklerimizi ayrıştırıcı unsurlar değil, kadim kültürümüzün bizi güçlü kılan zenginlikleri olarak görünüz. Okul ve sonraki hayat mücadelenizde kendinizden öndeki meslektaşınızı, arkadaşınızı çelmeleyerek ve düşürerek değil; kendi bilginiz ve becerinizle ondan daha iyisini yaparak öne geçmeye çalışınız. Önümüzdeki Türkiye Yüzyılında olayları ve kişileri konuşan küçük beyinler değil, fikirleri ve Türkiye’nin geleceğini konuşan büyük beyinler olunuz.
Milli, Demokratik ve Çağdaş Türkiye idealinden sapmayınız. Mustafa Kemal’i iyi anlamaya, anlatmaya çalışınız. İlke ve inkılâplarına, Cumhuriyete, demokrasiye sahip çıkınız, onları yaşatınız, hayata geçiriniz. Dünyaya açık olunuz ve her bilginin sizin için değerli olduğunu biliniz. Büyük zorluklarla kurulan Cumhuriyeti yıkmak isteyenleri ve yöntemlerini iyi tanıyınız, onlarla fikri sahada mücadele ediniz.
Sevgili Gençler;
Bugün itibarıyla adım attığımız Türkiye Yüzyılı’nda gelişen, büyüyen ve kalkınan Türkiye’yi dünyanın sözü dinlenen güçlü Türkiye’si yapacak olan sizlersiniz.
Vatanımızın bağımsızlığını ve Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet korumak, aziz milletimizi ve güzel ülkemizi dünya milletler topluluğunun en ileri ülkeleri seviyesine çıkarmak konusunda sizlere tüm kalbimizle inanıyor ve güveniyoruz. Bu kutlu yürüyüşünüzde yolunuz ve bahtınız açık olsun.
Sevgili Bingöllüler, Değerli Protokol Üyeleri, Kıymetli Çalışma Arkadaşlarım, saygıdeğer Hanımefendiler, Beyefendiler,
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü özlemle yad ediyorum. Şükran ve minnet borcumuzu bir kez daha ifade ediyorum. Bu borcumuzu vatanımız, ezanımız ve bayrağımız için daha çok çalışarak ödemeye devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bugün başladığımız ‘Türkiye Yüzyılı’ yolculuğunda Cumhuriyetimizi daha da büyüteceğimize, demokrasimizi içselleşip geliştireceğimize, ülkemizi daha müreffeh yapıp kalkındıracağımıza, milletimizi medeniyet yarışında, çağdaş uygarlık yarışında daha da yükseklere taşıyacağımıza söz veriyoruz.
Cumhuriyeti ilan ederek Türkiye’nin geleceğini aydınlatan devletimizin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi sonsuz şükran ve minnetle anıyorum. Hepinize en içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100.Yıldönümünü, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız ve Türkiye Yüzyılı yürüyüşümüz kutlu olsun.”
Kutlama programı, öğrenci şiir ve kompozisyonlarının okunması, spor gösterileri ve atletizm yarışmaları, ödül töreni, halk oyunları gösterisi, eğitimli köpek gösterileri ve tören geçişiyle tamamlandı.
- 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kabul Töreni
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri kapsamında; Valimiz Sayın Ahmet Hamdi Usta ve eşi Şerife Şengül Usta Hanımefendi’nin ev sahipliğinde 'Kabul Töreni' düzenlendi.
Valimiz Sayın Ahmet Hamdi Usta ve eşi Şerife Şengül Usta Hanımefendi davetlileri kapıda karşıladılar.
Kabul Töreni’ne Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan, Vali Yardımcıları, Kaymakamlar, kamu kurum ve kuruluşlarının müdürleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgüt temsilcileri ile çok sayıda davetli katıldı.
Program ilk olarak ‘Cumhuriyet ve Atatürk’ konulu belgesel ve ‘Özlü Sözler’ videosuyla devam etti.
Katılımcılara hitap eden Vali Usta şunları söyledi:
“Aziz milletimizin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı'nı kazanarak, bunu Cumhuriyetle taçlandırdığı günün 100. Yıldönümünde Valiliğimizin davetine katılımlarınız için her birinize teşekkür ediyor, ‘hoş geldiniz’ diyorum. Cumhuriyet Bayramımız ve Cumhuriyetimizin Kuruluşunun 100.yılı kutlu olsun.
Türk Milleti, 100 yıl önce, 29 Ekim 1923'te bir kez daha tüm dünyaya iradesine pranga vurdurmayacağını, kendi kaderi üzerinde hiç kimsenin müdahil olamayacağını kanıyla ve canıyla ilan etmiştir.
Milletin iradesini esas alan, milletin iradesini temsil eden Cumhuriyetin ilan edilmesi, bir devletin temel taşlarının yerine konulduğu eşsiz bir zaferdir.
Cumhuriyetin ilanıyla Türk Milletinin ve Devletinin varlığı ve istiklali ebedileşmiş, eşitlik ve özgürlük gibi kavramlar toplumsal hayatımızda yer almaya başlamıştır. Herkese yönetime katılma hakkı tanıyan Cumhuriyet, bireylerde vatandaşlık bilincinin de oluşmasına vesile olmuştur.
Cumhuriyet, bizim için sadece bir yönetim şekli değil, aynı zamanda tarihimizin en kapsamlı çağdaşlaşma hamlesi, toplumsal ve siyasal değişim projesidir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde, tarihte eşine az rastlanır bir destanla kurulan Türkiye Cumhuriyeti, o günden bu yana vizyonunu geliştirerek emin adımlarla geleceğe yürümekte ve muasır medeniyeti yakalamış modern ve büyük Türkiye ideali yolunda hedeflerini gerçekleştirmektedir.
Şunu hiç kimse unutmasın ki, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının öncülüğünde Kurtuluş Savaşımızda zor şartlar ve yokluklar içerisinde yakılan istiklal meşalesi, hiç sönmemiş ve asla sönmeyecektir.
Dün Kurtuluş savaşında, Çanakkale’de ve Sakarya’da; bugün de 15 Temmuz hain darbe girişiminde bu kutlu meşaleyi söndürme emelleri, Milletimizin bağımsızlık konusundaki azim ve kararlılığı karşısında defalarca hüsrana uğramıştır.
Bizler biliyoruz ki, Aziz milletimiz, Cumhuriyetimizin kuruluşundaki ortak duygular ve hedefler etrafında kenetlenerek bugünlere gelmiştir.
Milletimiz yaşadığımız tüm badireleri birlik ve beraberliğinden ödün vermeden aşmayı başarmıştır. Bizler de atalarımızın emaneti olan cennet vatanımıza ve Cumhuriyetimize tüm kazanımlarıyla beraber sonsuza kadar sahip çıkacak ve genç kuşaklara gurur duyacakları bir ülke bırakmak için el ele, gönül gönüle hep birlikte geleceğe güvenle yürüyeceğiz.
Bu Aziz Millet, her dönemde hakkı, hukuku haykırmış; ne pahasına olursa olsun mazlumların yanında yer almış, tüm insanlığı yaradandan ötürü sevmiş, korumuş, kollamış ve kutlu yürüyüşünü dün olduğu gibi bugün de azimle ve kararlılıkla sürdürmüştür, sürdürmeye devam etmektedir.
1071’de Türklerin Anadolu’ya girişiyle birlikte başlayan bu kutlu yürüyüş, bizlere Selçukluyu, Osmanlıyı ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini bahşetmiştir.
Birinci Dünya savaşı sonrası ortaya çıkan olumsuz şartlarda milletimizin bağımsızlığı ve milli egemenliği tehdit edilmiş ve işgale maruz kalmıştır.
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Samsun’da yaktığı bağımsızlık ateşiyle tek yürek olarak başlatılan Milli Mücadele, Türküyle Kürdüyle, Zazasıyla Arabıyla aziz milletimizin bağımsızlığa, birlik ve beraberliğe olan inancının timsali olmuş ve tüm güçlüklere karşın eşine az rastlanılır bir zafer kazanılmıştır.
Zaferle sonuçlanan milli mücadelenin ardından milletimizin kendi iradesi doğrultusunda yönetimde söz sahibi olmasını sağlayan Cumhuriyet kurulmuştur.
Şüphesiz Cumhuriyetin ilanı, milletimizi muasır medeniyet seviyesine ulaştıracak, milli kültürümüze inkişaf yaşatacak adımların en önemli aşamasını oluşturmaktadır.
Milletimizin bağımsızlığından ve hürriyetinden ödün vermeyeceğini tüm dünyaya ilan eden Cumhuriyet, çağdaş dünyada hak ettiğimiz yeri alma kararlılığımızın da göstergesi olmuştur.
Dünyanın en kıymetli toprakları olan aziz vatanımız üzerinde kurulan cumhuriyetle beraber, aziz milletimizin hür ve bağımsız, bir ve bütün olarak dünya durdukça mazlumlara umut, dosta güven, düşmana korku salacağına hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Her kuruluş yıl dönümünde Cumhuriyet Bayramının 1923’deki ruh ve heyecan ile kutlanıyor olması bu kararlılığın en büyük göstergesidir.
Aziz Bingöllü Hemşehrilerim;
Biz, tarih sahnesine yeni çıkmış bir millet değiliz. Biz, yeni doğmuş bir devlet de değiliz. Biz, 2200 yıllık devlet geleneği olan ve biz olmadan dünya tarihinin yazılmayacağı bir milletiz.
Ne kadar şükretsek azdır ki biz dün büyüktük, bugün büyüğüz ve inşallah yarın daha büyük olacağız. Bu büyüklüğü ezmek ve yok etmek için değil, hakikat ve adalet için kullanacağız; öldürmek için değil, yaşatmak için kullanacağız.
Bizim medeniyet mefkuremizde devleti yaşatmak için insanın yaşatılması fikri hakimdir. O sebeple tüm samimiyetimle ifade etmek istiyorum ki, dünyadaki kan ve gözyaşına, sistematik zulümlere ve katliamlara dur diyebilecek; dinine, diline, rengine ve cinsiyetine bakmaksızın daima mazlumun yanında yer alabilecek yegane millet biziz.
Biz, bütün insanlığa vicdanı, hakkı ve hukuku hatırlatıyoruz. Biz sömürmek için değil, insanları yaşatmak için mücadele ediyor ve her şartta hakkı ve hukuku haykırıyoruz. Çünkü biz, bin yıldır kutlu yürüyüşümüze böyle devam ettik.
Hiç şüphesiz bizler; geleceğimize olan inanç, hürriyetimize olan sevdamız, hakkı ve hukuku haykırmadaki kararlılığımız sayesinde bugünkü noktaya geldik. Bir olduğumuz, iri olduğumuz, diri olduğumuz müddetçe de ülkemizi daha ileri noktalara götüreceğiz inşallah.
Vatanını düşmanlardan temizleyerek Cumhuriyeti ilan eden Milletimiz o zaman işgal altındaki milletlerin bağımsızlığı için nasıl ilham kaynağı olduysa 100 yılın sonunda da aynı misyonla mazlum ve masum milletlerin sesi olmaya devam ediyor. Hamdolsun ki, kuruluş mayası hak ve adalet ile yoğrulmuş bu milletin ve devletin varlığı, tarihin bize yüklediği bir misyon olarak, dünyanın neresinde olursa olsun tüm güçsüz milletler için adeta koruyucu bir kalkan olmaya devam etmektedir.
Cumhuriyetimizin 100.yılını kutladığımız bu anlamlı günde Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Yüzyılına adım atıyoruz. İnanıyorum ki, milletçe birlik ve beraberlik içinde bu kutlu yürüyüşümüz yılmadan, usanmadan ve hızlanarak devam edecek, Türkiye Cumhuriyeti yüzyıllarca payidar kalacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle; Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, kahraman silah arkadaşlarını ve bu toprakları bizlere vatan yapan aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi saygı ve şükranla anıyor, Rabbimden rahmet diliyorum.
Katılımlarınız için siz kıymetli konuklarımıza teşekkür ediyorum.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. Yılı ve Türkiye Yüzyılımız kutlu olsun.”
Programda; Usta çifti, Cumhuriyet'in 100. yılı dolayısıyla hazırlanan Kabul Töreninde ağırladıkları misafirleriyle yakından ilgilendiler, hatıra fotoğrafları çektirdiler.
Program Vali Usta’nın Cumhuriyetin 100. Yılı nedeniyle hazırlanan kabul törenine icabetlerinden dolayı misafirlerine yaptığı teşekkür konuşması ile sona erdi.
Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu Olsun!
Yaşasın Cumhuriyet…