15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünün sekizinci yıl dönümü dolayısıyla Bingöl’de ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü' etkinlikleri büyük bir coşku ve katılım ile gerçekleştirildi.

‘15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ etkinlikleri kapsamında ilk olarak Valimiz Sayın Ahmet Hamdi Usta ve İl Protokol Üyeleri, Bingöl Şehitliğini ziyaret etti. Program kapsamında şehitlerimiz için Kur’an-ı Kerim okundu, dualar edildi ve Şehitlik Anıtı’na karanfil bırakıldı.

Şehitlik ziyareti sonrasında Vali Usta, Bingöl Üniversitesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve BİŞHAK Derneği tarafından Valilik önünde kurulan ’15 Temmuz Resim ve Görsel Sanatlar Sergisi’ni gezdi. 15 Temmuz 2016’da ülkemizin farklı yerlerinde yaşanan destansı geceyi anlatan ve halkın eşsiz direnişini yansıtan resim ve görseller yoğun ilgi gördü.

Daha sonra Merkez Ulu Camii’nde aziz şehitlerimiz ve ebediyete irtihal etmiş kahraman gazilerimiz için Mevlid-i Şerif okutuldu, dualar edildi.

Akşam saat 21:00’de 15 Temmuz Direniş Meydanında gerçekleşen anma programı Hacı Hıdır Camii önünde başlayan ‘Bayrak Yürüyüşü’ ile başladı. Valimiz Sayın Ahmet Hamdi Usta öncülüğündeki bayrakla yürüyüş etkinliğine il protokol üyeleri, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaşımız katıldı.

‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü' dolayısıyla Direniş Meydanında devam eden program İstiklal Marşı’nın okunması ve saygı duruşu ile başladı. Kur’an-ı Kerim Tilaveti ve şehitlerimizin aziz ruhları için yapılan dua sonrasında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ mesajı canlı yayını büyük heyecan ve dikkatle izlendi.

15 Temmuz Gazileri adına 15 Temmuz Gazisi M. Akif Özdemir, günün anlam ve önemine binaen konuşmalarını yaptı.

BİŞHAK Başkanı Vahap Baysal, “Bugün 15 Temmuz 2016 tarihinde Türk milletinin demokratik iradesine karşı çıkmış, onu yok etme gayesiyle harekete geçmiş ancak aziz Türk milletinin iradesiyle hain darbe girişiminin bertaraf edilmesinin yıldönümü. Şehit olan vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimize sağlık, sıhhat diliyorum” dedi.

Ardından konuşan Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak “Hain darbe girişiminin yıl dönümünde şehit olan vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimize de sağlık, sıhhat diliyorum” dedi.

Daha sonra konuşmasını yapmak üzere Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan sahneye davet edildi.

Arıkan konuşmasında, “Devletimizin ve milletimizin tarihinde gördüğü en alçak saldırılarından 15 Temmuz’un sekizinci yılı. Bir yandan milletimizin kazandığı zaferin sevincini yaşarken diğer taraftan bu ülke için 15 Temmuzda hayatını kaybeden şehitlerimizin üzüntüsünü yaşıyoruz” dedi. 

Son olarak konuşmalarını yapmak üzere kürsüye teşrifleri arz olunan Valimiz Sayın Ahmet Hamdi Usta ise şunları söyledi:

“15 Temmuz hain darbe girişiminin sene-i devriyesinde; şehitlerimizi rahmet ve minnetle anmak, gazilerimize de milletimizin şükran ifadelerini sunmak amacıyla bir kez daha Bingöl ‘Direniş Meydanı’nda sizlerle bir aradayız.

Bu vesileyle öncelikle; ‘Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım. / Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım…’ diyerek, hak ve hakikat adına darbeci hainlerin üzerine yürüyen aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, şehitlerimizin yakınlarına ve aziz milletimize başsağlığı, kahraman gazilerimize de sağlık ve esenlik diliyorum.

O gece yurdun dört bir yanında farklı cesaret ve adanmışlık hikayeleri yazarak, Aliya İzeetbegoviç’in deyişiyle, ‘Asla Köle Olmayacağız’ diyen isimsiz kahramanlarımıza ve her yıl bu meydanı büyük bir çoşku ve heyecanla dolduran siz kıymetli vatandaşlarımıza da en içten selam ve saygılarımı sunuyorum.

Değerli Hemşehrilerim,

Toplumları millet yapan “tarih, din, dil, kültür, coğrafya, yaşam tarzı” gibi dinamikler, milletleri de tarihin öznesi yani tarihin oyun kurucusu yapan çeşitli olaylar vardır. 1071’de Sultan Alparslan’ın Anadolu’yu bizlere yurt kılması ve 1453’te Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u milletimize başkent yapması kaderimizi değiştiren bu kabil olaylardandır.

Ancak, farklı kıtalarda adaletin ve merhametin temsilcisi olan milletimiz; gün olmuş ‘Tek dişi kalmış canavarlar, medeni gözüken barbarlar’ tarafından Anadolu’dan sökülüp atılmak ve milli irade yok edilmek istenmiştir. Bir milleti tarihin derinliklerine gömmek isteyen dönemin sömürgeci güçleri bu amaçla Çanakkale’de, Sarıkamış’ta, Sakarya’da, Dumlupınar’da bu milletin evlatlarıyla hayâsızca, acımasızca mücadele etmiştir.

Şanlı tarihinden aldığı inanç ve adanmışlık ile aziz milletimizin her neferi bu barbarlara karşı Çanakkale’de mücadele etmiş ve tüm dünyaya ‘Çanakkale Geçilmez’ diye haykırmıştır.  Yine Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları önderliğindeki mücadele ile Conkbayırı’nda, Anafartalar’da, Dumlupınar’da yapılması gerekeni yaparak bu milletin ferasetini ve cesaretini bir kez daha tüm dünyaya göstermiştir.

Bu millet, Cumhuriyet tarihi boyunca da hür iradesini yok sayan çeşitli darbelere maruz kalmış ama her seferinde “demokrasi, barış, huzur, istikrar” diyerek yoluna devam etmiştir.

Sevgili hemşehrilerim,

Daha birkaç yıl önce, 15 Temmuz 2016 tarihinde, bu milletin imkanları ile palazlanmış FETÖ’cü bir grup; istiklal ve istikbalimize darbe vurmak, Türkiye’yi bölüp parçalamak, ülkede bir iç savaş çıkararak sosyal grupları birbiri ile çatıştırmak, Türkiye’yi terör örgütlerinin barınağı ve uluslararası müdahalelere açık hale getirmek için darbe girişiminde bulundu.

40 yıllık sinsi örgütlenmesi ile suret-i haktan görünen ve muhafazakar Anadolu insanını ‘Allah’ diyerek aldatan FETÖ’cü hainler bir şeyi hesaplayamamıştı.

Hain darbecilerin hesaplayamadığı inanç sosyolojimizi rahmetli Erdem Bayazıt ne güzel özetlemişti: “Müslüman yürekler bilirim daha / Kızdı mı cehennem kesilir sevdi mi cennet / Eller bilirim haşin hoyrat mert / Alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır / Her kırışığı sorulacak bir hesabı / Her çizgisi tarihten bir yaprağı anlatır.”

Evet, FETÖ’cü hainler bu milletin asil duruşunu, bu milletin cesaretini, ferasetini, birlik ve beraberliğini; kısacası bu milletin özgül ağırlığını hesaplayamamışlardı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘sokakları, meydanları, köprüleri tutun’ talimatını, siyasi parti temsilcilerinin ve kanaat önderlerinin vatandaşları meydanlara davet etmesini hesaplayamamışlardı.

“Ne yapsalar boş, göklerden gelen bir karar vardır / Gün batsa ne olur, geceyi onaran bir mimar vardır” diyerek sokaklara, caddelere, meydanlara çıkan cesur Bingöllüler gibi tüm halkımız o gece unutulmaz bir destan yazmış; ezanların susmaması, bayrakların inmemesi uğruna 252 şehit vermiş, 2.194 vatandaşımız da gazi olmuştu.

O gece, gökleri onaran mimarın da inayetiyle tarihimize “Milletin Zaferi”; karanlığın, ihanetin, işbirlikçiliğin, hezimeti olarak geçmişti.

Kıymetli hemşehrilerim,

Hamdolsun bugün, uğradığı ağır ihanete ve kurulan büyük tuzaklara rağmen hedeflerinden uzaklaşmayan ve asla zafiyet göstermeyen bir Türkiye var. Çocuklarının ve gençlerinin aydınlık yarınları ve milletinin refahı için için el ele, omuza 100.yılını geride bırakan Cumhuriyetimiz var. Kuzeyi ve güneyiyle, doğusu ve batısıyla “Türkiye Yüzyılı”na azim ve kararlılıkla yürüyen aziz milletimiz, güçlü ordumuz, kahraman Jandarmamız ve polisimiz var.

Bizler birlik ve beraberlik içerisinde olduğumuz ve milletle devleti bir arada buluşturduğumuz müddetçe, Allah’ın izniyle bu milletin üstesinden gelemeyeceği hiçbir zorluk yoktur ve olmayacaktır.

Tarihindeki farklı ihanetleri unutmayan bu millet, FETÖ ihanetini de asla unutmayacaktır. Bu ihanet şebekesinin tasfiyesi ve bu hainlerin yargılanması için kurumlarımızın çalışmaları titizlikle devam etmekte; bu kapsamda Devletimiz, yurt içinde ve yurt dışında FETÖ ile mücadeleyi etkin bir şekilde yürütmeye devam etmektedir.

Kıymetli hemşehrilerim,

15 Temmuz 2016 gecesi “Milletimi meydanlara davet ediyorum” diyen başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, o gece darbeye karşı duran milletimizin her ferdine; vatan için, devlet için, ezan için, bayrak için kısacası demokrasimiz için meydanlara inen tüm halkımıza şükranlarımı sunuyorum. O gece kalbi millet iradesi için çarpan, memleket aşkıyla dua eden ve ülkesi için gözyaşı döken; millet diz çökmesin,  ezan dinmesin, bayrak inmesin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilelebet payidar olsun diyen insanlara, milletin özgür iradesi egemen olsun diye sabahlara kadar dua eden yaşlılara, gençlere şükranlarımı sunuyorum. O gece, hakikatin gür sesi susmasın diye şehadet makamına yükselen tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimize sağlık ve sıhhat diliyorum. O gece Bingöl ‘Direniş Meydanı’nı doldurarak ‘Cesur Bingöl’ sıfatını bir kez daha şaha kaldıran siz değerli hemşehrilerime şükranlarımı arz ediyorum.

Saygıdeğer misafirlerimiz,

Son olarak şunu ifade etmek isterim ki; Mehmet Akif’in ‘Şüheda fışkıracak’ dediği bu topraklarda “Milletin Zaferi” ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilelebet payidar olacaktır. Bu topraklarda bin yıldır yaşıyoruz; inşallah binlerce yıl daha birlik, beraberlik, dostluk ve kardeşlik içinde, refah ve huzur içinde gelecek Türkiye Yüzyılı’nda, bizim asrımızda hep birlikte yaşamaya devam edeceğiz.

Bu duygularla; Şehitlerimize tekrar Allah’tan rahmet, gazilerimize sağlık ve afiyet diliyorum. Bu gece her zamanki gibi yine bu meydanı doldurarak bizleri yalnız bırakmadığınız için sizlere şükranlarımı sunuyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.”

Yapılan konuşmaların ardından ‘15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ dolayısıyla düzenlenen yarışmalarında dereceye giren öğrencilerimize ödülleri takdim edildi.

Gençlik ve Spor İl Müdürlüğümüzce düzenlenen ‘15 Temmuz Sancak Şehitleri Koşusu’nun tamamlanmasının ardından sporcularımız sancağı, Valimiz Sayın Ahmet Hamdi Usta’ya takdim ettiler. Sancağı teslim alan Sayın Valimiz, sporcularımıza Sancak Koşusu Katılım Belgesi takdim etti.

Program, ilimizdeki müzik öğretmenlerinin Kahramanlık Türküleri, İl Müftülüğü İlahi Korosu ve şiir dinletisi ile devam etti.

Son olarak, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı saat 00.13’te tüm Türkiye’de aynı anda okunan salalar ile sona erdi.

‘15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ münasebetiyle tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize de sağlık, huzur ve afiyet dileriz.

Yaşasın Milletin Zaferi!